27 Eylül 2012 Perşembe

Kürtçede Takılar (2)



Açık heceyle sona eren bir sözcük söz konusu olduğunda eklenen takı;

a) bir bağlantı ünsüzü araya girerek son heceyle takıyı kaynaştırır ya da;

b) son ünlü ile birleşip büzüşür.

1) “–a” ünlüsüyle sona eren sözcükler: bağlantı ünsüzü “-y” dir. Takılar son ünlüyle birleşip büzüşebilir de.
-a’lı eril sözcükler; zava (damat), çiya (dağ), bira (erkek) kardeş, peya (adam), ga (öküz), ra (kök), ba (rüzgar)



















-a’lı dişil sözcükler; çira (lamba), ka (saman), ta (humma, sıtma)


















2) –e ile biten sözcükler: bağlantı ünsüzü –y’dir. Büzüşebilir de.

-e’li eril sözcükler; pale (orakçı), yekane (yegane), perçe (parça), bexçe (bahçe), çelte (valiz), gewende (köçek, davul zurnacı, çingene)

















-e’li dişil sözcükler; perde (perde), mase (masa), cade (cadde), merge (salça), hevêrke (bölge), gore (çorap)

















3) –ê ile biten sözcükler; -y ile bağlanırlar, fakat son –ê’nin yerini –e (bazı ağızlarda –i) alır.-

ê’li eril sözcükler; malxwê (ev sahibi, mülk sahibi, koca), ketxwê (köy muhtarı), pê (ayak)

















-ê’li dişil sözcükler: dê (ana), rê (yol), xwê (tuz)


















4) –î ile biten sözcükler: -y ile bağlanır, son hecedeki –î => -i’ye dönüşür. Sadece belgisiz takılı hallerinde büzülme vardır.

-î’li eril sözcükler: rêwî (yolcu), tî (kocanın kardeşi), rovî (tilki), serî (baş), derî (kapı), xanî (ev)












-î’li dişil sözcükler: kebanî (ev kadını), rî (sakal), mêranî (cesaret), xizanî (fakirlik), dewlemendî (zenginlik)












5) –û ile biten sözcükler: bağlantı “-w” ile sağlanır, ve -û’nun yerine –i geçer. Ama, bazı bölgelerde w’nun yerine –y kullanılır ve û’da değişiklik olmaz. Belgisizlik takısıyla büzülmüş hali vardır.

-û’lu eril sözcükler: rû (yüz, çehre), dû (duman), gû (dışkı), mû (saç, kıl)


















-û’lu dişil sözcükler; xwesû (kaynana), berû (meşe palamudu), tû (dut)


















6) –o ile biten sözcükler: bağlantı –w ile (bazı bölgelerde –y ile) sağlanır.

-o’lu eril sözcükler: zaro (çocuk), çilo (ölü yapraklar), ço (değnek), stro (boynuz), ro (dere), sto (boyun).


















-o’lu dişil sözcükler: serşo (banyo), co (ark, kanal)
















**Bu yazı tamamiyle  Mîr Celadet Elî Bedirxan’ın kitabından alınmıştır.











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder